14 Kasım 2015 Cumartesi

Teknoloji: Microsoft Band 2

Microsoft Band 2, Eleştirmenlerden Düşük Not Aldı


Microsoft Band 2 bu ayın başlarında, adından da anlaşıldığı üzere Microsoft tarafından piyasaya sürülen bir giyilebilir teknoloji ürünü. Ne yazık ki Micrososft yeni cihazı ile eleştirmenleri etkileyemedi. Verge’den Lauren Goode Micrososft Band 2’nin kendisini heyecanlandırmadığı söyledi. Ayrıca geçen seneki modelden 50 dolar daha pahalı. Ancak yeniden tasarlanmasına rağmen Goode’a göre 250 dolarlık fiyat etiketini Microsoft Band 2 kesinlikle hak etmiyor. Biraz sert ve bükülmesi zor olduğundan takması zor. Ayrıca uyurken çıkarmadığınızda uykuda yaptığınız hareketleri egzersiz olarak algılıyor. En iyi şekilde bataryası 2 gün gidiyor. Konu bileklik olduğunda aslında bu kısa bir süre demek oluyor.
Müzik ekleyip bluetooth kulaklık ile de kullanamıyorsunuz. Telefon ile senkronize çalışması düşünülen bir aletin bu özelliğinin olmaması gerçekten garip. Engadget editörü Chris Velazco ise bandı denedikten sonra bir önceki modele göre daha gelişmiş olduğunu ama hala daha kullanılabilirlikten çok uzak olduğunu dile getirdi. Velazco “Ayrıca bir çok ayarı Ayarlar kutusundan değil diğer uygulamalardan yapmak zorundasınız. Bunun amacı Microsoft’un sizi uzun listeler arasında gezdirmemek. Ancak bir renk değiştirmek için ayarlarda 15 dakika gezmek gerekiyor.” Diyerek şikayetlerini dile getirdi.
Teknolojideki ilerlemeleri hepimiz günümüzde görüyoruz. Bu bilekliklerde hayatımızı kolaylaştırmak amaçlı hayatımıza girmeye başladı. Fakat görüldüğü üzere kullanıcılar tarafından beklenilen ilgi görülemedi. Daha çok geliştirilmesi gereken bu bileklikler yakında hayatımızın vazgeçilmezleri arasında olacaktır.

http://www.milliyet.com.tr/microsoft-band-2-elestirmenlerden-teknoloji-2142696/

Pazarlama: Starbucks

Kahve’den daha fazlasını yaşatmak amacıyla iki öğretmen ve bir yazar tarafından kurulan Starbucks, hem pazarlama hem de iş dünyasının vazgeçilmez örneklerinden olmayı başardı. 1987 yılından beri dünyada her gün ortalama iki şube açan zincir, kahve kültürünü globalleştirmeyi başararak, ‘kahve – muhabbet’ eşleşmesini en iyi şekilde kullanan kuruluş oldu. Bunu yapması elbette kolay olmadı, kırk taklayla bütünleşik pazarlamayı kendi ürününe uyarladı.
Otizm desteği için kart çıkartması, her önemli zaman için karton bardaklarını yeniden tasarlaması, yazın da kahve içildiğini kanıtlamak için yaptığı viral kampanyalar, sosyal medya paylaşımlarıyla soğuk kahveleri duyurması, ay ve ay farklı kahveleri tanıtmak için düzenlediği toplantılar, kahve çekirdeklerine yaptığı şık giydirmeler, iş dünyasının kadrolu elemanı olduğunu kanıtlarcasına, sendroma iyi gelmesi için pazartesi indirimleriyle, en kolay kullanılan mobil ve web tasarıma sahip az markadan biri ünüyle, sohbet edilmeyi kahveyle birleştirmek için dükkanlarına yerleştirdiği prizler ve büyük koltuklar ile dev masalarıyla kocaman markadansa, kocaman aile olmayı başaran Starbucks, benzer örneği fazla olmayan bir tür şampiyondur.

Starbucks'ın yaşadığı krizler oldu fakat bunların üstesinden gelmeyi başardı. 
Akıllı bir pazarlamacı olarak; yıllardır koruduğu itibarı zedelenmeden hatta daha çok ünlenerek kahvelerini satışa sunmaya devam ediyor.
http://www.pazarlamasyon.com/pazarlama/starbucks-bir-kez-daha-tarih-yazabilir-mi/

Reklam: Nutella-Pide ikilisi ile Acıların Çocuğu

NUTELLA
Nutella’nın ramazan pidesine ilgisi büyük. Ferrero Grup’un bu çalışması eminim bütün ramazan boyunca ülkemiz tarafından sevilerek karşılanmıştır.
nutella-reklami
Mc Donald's
Afişini gördüğüm ilk anda oldukça şaşırsam da Mc Donalds’ın vardır bir bildiği dediğim “Acıların Çocuğu” karakterini kullanarak yaptığı son kampanyası için denecek tek söz; sevgili Mc Donalds sen bu ülkeyi baya çözdün.
emrah-mcdonalds

Reklam, hedef kitleyle iletişim kurabildiğimiz en önemli araçtır. Nutella ve Mc Donald's reklam afişleriyle pazarlama deneyimini güzel bir şekilde sunuyor. Yapmış olduğu reklamlarında hedef kitlenin ilgisini çekmeyi başarabilmiştir.
http://www.pazarlamasyon.com/reklam/kuresel-markalar-turklere-ozgu-degerleri-reklamlarinda-nasil-kullaniyor/

İtibar Yönetimi: Pegasus Nasıl İletişim Kuruyor?


Uçağımızda 3 adet tıkış bulunmaktadır. Ön, orta ve arka tıkışlar…
Bu cümleyi Pegasus’un çocuklarla yaptığı eğlenceli mi eğlenceli, gülümseten, sıcacık güvenlik kuralları videosunda duymuştuk. Üstelik büyüyen, kocaman olan bu çocukları geçenler de yeniden gün yüzüne de çıkarıverdi hava yolu markası.
Pegasus çıkışından itibaren belki de en yoğun ve akıllı pazarlama adımlarıyla, müthiş bir süreç yarattı kendine. Krizlerden, hatalardan, rakibinin çukura düştüğü anlardan iyi yararlandı. Fırsatları gördü. Boşlukları doldurdu ve kendini mükemmel bir şekilde konumladı. Ucuz bilet uçuşlarının lideri oldu. Bunun yanında bir karakter yarattı. Pegasus gerçekten de mitolojideki kanatlı atın coşkusuna sahip olmak için çabalıyor.
THY’nin gücünün yanında bir havayolu olmak zordu. Bunu başarabilmek için çok çabalaması gerekiyordu. Ne de olsa dünyada kabul gören ve her zaman lider havayollarından biri olarak bilinen Türk Havayolları’ndan pazar kapmak zorundaydı. Pegasus bunu çok ciddi bir yükseliş fırsatı olarak değerlendirdi. Tıpkı hiç uçulmayan bir dünyada, yepyeni bir şey icat etmiş gibi davranmaya başladı. Uçuruyorum dedi! Ben, sizi uçuruyorum! Bunda ne kadar başarılı oldu araştırmalarda görmek lazım ama epey bir yol kat etmek istediği bir gerçek.
Pegasus kalkış havaalanı olan Sabiha Gökçen alışkanlığını başlatmak için çabalamalıydı önce. Burası benim çöplüğüm ama size aynı derecede konfor sağlayacak demek için uğraştı. Düşük fiyata uçuruyorum. Herkes uçsun, ‘uçağa ben hiç binmedim’ demeyen biri kalmasın diye uğraşıyorum bilinciyle yola çıktı. Güler yüzlü çalışanı ve dahası aksamamasına özellikle dikkat ettiği kalkış zamanlamalarıyla en memnun olunan havayolu şirketlerinden biri haline gelmek için uğraştı. Rötar oranını minimumda tutmak temel odak noktasıydı. Çünkü çok geniş çaplı bir uçuş yelpazesi ve sefer sayısı olan THY’den farklı olabileceği en temel noktalardan biri buydu. Az sayıda olan seferlerin ona sağlayacağı avantajı iyi değerlendirmesi gerekiyordu.
Pegasus doğduğu andan beri bize şunları söylemek için çabalıyor;
  • Ucuza uçuruyorum ve emin olun ortalama bir konfor da sunuyorum.
  • Uzaktan kalkıyorum ama buna değeceğine emin olabilirsiniz, etrafım bir dolu otoparkla dolu, arabanızla gelip, arabanızla dönebilirsiniz bile.
  • Gülümsüyorum, sizinle hep mutlu uçuyorum.
  • Başkaları rötardan dolayı sürekli kan kaybı yaşıyor olabilir ama ben kesinlikle %94 oranla zamanında kalkıyorum. Gerçekten. Bu istatistiksel olarak kanıtlı.

Pegasus müşteri potansiyelini artırmak için, rötar oranını düşük tutmaya çalıştı. Bu yönüyle THY'den farklı olmaya çalıştı.Yaptığı işlerden de başarılı olduğu gözler önündedir.

http://www.pazarlamasyon.com/pazarlama/pegasus-nasil-iletisim-kuruyor/

13 Kasım 2015 Cuma

E-ticaret: n11 Anında Teslimat


n11.com, gıda, et, temizlik, kişisel bakım gibi temel market ürünlerini sunduğu Market11 kategorisi için aynı gün teslimat hizmeti vermeye başladığını duyurdu. İstanbul’u kapsayan servis, gün içinde saat 15:00’e kadar verilen Market11 siparişlerinin aynı gün adrese teslim edilmesini sağlıyor.
İstanbul’da Ataşehir’den Beyoğlu’na, Güngören’den Kadıköy’e kadar 30 farklı semtte verilen aynı gün teslimat hizmetinin yakın zamanda Türkiye geneline açılması planlanıyor. Sepet tutarından bağımsız olan servis, Market11’de satılan tüm ürünleri henüz kapsamıyor. Aynı gün teslimat hizmetine dahil olan ürünlerinse saat 15:00’e kadar verilen siparişlerinde saat 23:00’e kadar teslim edilmesini sağlıyor. Gün içinde 15:00’den sonra verilen siparişlerse ertesi akşam 18:00’e kadar iletiliyor.Servisin ücreti ise 5 TL olarak belirlenmiş.  İlk ayda indirimli olarak sunulacak servisin 15 Ekim – 15 Kasım tarihleri arasında 2,99 TL karşılığında alınması sağlanıyor.
Market ürünleri e-ticaret şirketlerinin bir süredir kıyasıya rekabet halinde olduğu önemli bir dikey ve n11.com, birçoğu hızlı tüketim (FMCG) kategorisinde yer alan ürünlerin hızlı dağıtımına odaklanarak bir adım öne geçmek istiyor gibi görünüyor. Zira, n11.com Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal, “Müşteri memnuniyetini sağlamak için satılan ürünün ne kadar çabuk ilgili kişiye teslim edildiği çok önemli bir etken. Kullanıcıların alışveriş yapma tercihlerinde artık ürünlerin fiyatı değil, teslimat süreleri de etkili oluyor” diyor. 

n11 başlattığı bu kampanyayla daha çok imkan sağladı ve aynı zamanda müşteri potansiyelini arttırmayı başardı. Bu anında teslimat uygulaması şimdilik yakın çevrelerde uygulanmakta ilerleyen zamanlarda tüm Türkiye'ye yayılmayı amaçlayan bir uygulamadır.

http://webrazzi.com/2015/10/01/n11-market-urunleri-icin-ayni-gun-teslimat/

Marka ve Marka Değeri


Apple ve Samsung, ABD'nin akıllı telefon pazarına hükmetmeye devam ediyorlar. Son verilere göre Eylül çeyreğinin göze çarpan firması ise LG...

Comscore'un Eylül 2015 verileri, Apple ve Samsung'un yüzde 0,5'luk pazar paylarını LG'ye bıraktığını gösteriyor. Tablo, Apple'ın Eylül 2014'te çıkan iPhone 6'yla yükseldiğini ancak bu yükselişin yerini durağan bir çizgiye bıraktığını gösteriyor. 

Apple ve Samsung'un elinden kaçırdığı pazar paylarını toplayan LG'nin yüzde 1,1'lik yükselişiyle Android'in toplam pazar payı da yıldan-yıla büyümüş görünüyor. Comscore'a göre Android'in geçen seneki yüzde 52,1' lik pazar payı, bu sene yüzde 52,3' e yükseldi. iOS'un kullanım oranı ise biraz geriledi ve yüzde 43,6' da kaldı.

Marka değeri olarak yüksek olan Samsung ve Apple Eylül ayında düşüş yaşadı. Onların alması gereken pazar payını Lg markası aldı. Bu durumda Lg kendini üst konuma taşımayı başardı. Apple ve Samsung markalarının kıyasıya rekabetine Lg markası da katıldı.

http://www.hurriyet.com.tr/apple-ve-samsung-dususte-lg-yukseliyor-40012995

Sosyal Medya: Yeni Rekor


Dünyanın en popüler sosyal paylaşım sitelerinden Facebook, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin bilançosunu New York Borsası'nın kapanışını takiben kamuoyuyla paylaştı.
Buna göre, Facebook 30 Eylül'de biten üçüncü çeyrekte 4,5 milyar dolar gelir ve 896 milyon dolar (hisse başına 0,57 dolar) net kar elde etti. Piyasaların beklentisi ise şirketin 4,37 milyar dolar gelir ve 817 milyon dolar (hisse başına 0,52 dolar) net kar açıklayacağı yönündeydi. Facebook'un beklentileri aşan üçüncü çeyrek geliri ve net karı, böylece geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 11 artmış oldu. Şirket, 2014'ün üçüncü çeyreğinde 3,2 milyar dolar gelir ve 806 milyon dolar net kar açıklamıştı.
Finansal raporda, ayrıca Facebook'un mobil reklam gelirlerinin, toplam reklam gelirinin yüzde 78'ini oluşturduğu kaydedildi. Söz konusu oran, geçen yılın aynı döneminde yüzde 66 seviyesindeydi.
Facebook'un kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zucgerberk, finansal sonuçlara ilişkin açıklamasında, "İyi bir çeyrek geçirdik ve birçok şeyi tamamladık" ifadesini kullandı. 
Aktif kullanıcı sayısı 1,55 milyara ulaştı
Üçüncü çeyrekteki aylık aktif kullanıcı sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 1,55 milyara ulaşan Facebook'un, bir milyarı aşkın kullanıcısının da siteyi her gün ziyaret ettiği duyuruldu.
Bunların ortalama 894 milyonunun, hesaplarına akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlarından giriş yapması dikkati çekerken, Facebook kullanıcıları, aynı zamanda, günde 8 milyonu aşkın video izleyerek, sitenin yeni bir rekor kırmasını sağladı.

Diğer sosyal medya hesaplarıyla yarışan Facebook beklentisinin üstünde bir kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Yani diğer sosyal medyalardan fazla olumsuz etkilenmemiştir. Böylelikle fazla kar elde etmiştir.
http://www.milliyet.com.tr/facebook-tan-4-5-milyar-dolar-gelir/ekonomi/detay/2143214/default.htm

Sosyal Sorumluluk Projesi: KOD

KİTAP OKUMA DURAĞI(KOD)

Yapılan araştırmalar sonucunda, Japonlar bir yılda 10 kitap okurken, Türkler 10 yılda bir kitap okuyor.  Hesaplarsak 10 yılda 1 kitap demek yılda 0, 1 kitaba denk gelmektedir, yani Türkiye'de okuma alışkanlığından değil okumama alışkınlığından söz edilebilir.

Araştırmaya göre, günde ortalama 6 saat televizyon izleyip 3 saat İnternet de gezinen Türk halkı ne yazık ki, kitap okumaya yılda sadece 6 saatini ayırıyor, yani günde 1 dakika. Rakamlar korkutucu değil mi?


PROJENİN TEMEL AMACI;
– Nüfusun % 40 ı hayatı boyunca hiç kütüphane gitmemiş bir toplumda kütüphaneleri herkes İçin Her yerde ulaşılabilir kılmak.
– Günlük hayatın temel parçaları arasına kitap okumayı da eklemek.
– Kütüphaneleri herkes tarafından ve her yerde ulaşılabilir kılmak.
– İnsanların boş zamanlarını İnternet dışında bir hayatta geçirmelerini sağlamak.
– Okuma alışkanlığını kazandırmak (Türkiye'de düzenli kitap okuma alışkanlığı binde 1 )
– %70’i kitap okumayan gençlere kitap okumayı sevdirmek
– Kitap bağışını arttırmak
Kitap Okuma Durağı (KOD) PROJE ÖZETİ;
Kitap Okuma Durağı (KOD)Proje de otobüs durakları, belediye ulaşım kartları(İstanbul kart, kent kart ),çay kahve otomatları temel parçaları oluşturmaktadır. Yani kısaca özetleyecek olursak kişi otobüs duraklarından belediye ulaşım kartı ile kitap alabilecek, okuduktan sonra geri verebilecek hatta kitap bağışı yapabilecektir.
SLOGANLARI
-kitabın şarjı bitmez.
-dikkat kitap cahilliğe zarar verebilir
-beni oku
-yeter ki oku
Görüldüğü üzere ülkemiz kitap okuma oranı, kitap sayısı, kütüphane sayısı olarak dünya standartlarının kat kat altındadır. Bunun sebepleri arasında kitap ve kütüphane eksikliği gösterilebilir. Çözüm ise etkin satışta kullanılan sürekli göz önünde bulanan şeylerin daha çok istenmesidir yani kitapların her yerde olmasıdır.

http://www.sosyalsorumluluk.org/kitap-okuma-duragi-kod/

Kriz İletişimi ve Yönetimi

Nestle Krizi

Nestle'nin başta Kit-Kat gibi ürünlerinde kullandığı Palmiye yağının kullanımı, yağmur ormanlarının verimini düşürürken bir yandan da dünya üzerinde 50-60 bin tane kalan Orangutanların neslini tüketiyor.

Greenpeace devreye girerek boykot kampanyaları başlattı. Dikkat çekmek için eylemler yaptı.

 

Peki Nestle bu kriz karşısında ne yaptı?

Sosyal medya krizinin önlenemeyeceği görüşündeydi, herhangi bir çalışma başlatmadı. Sosyal medyada bu fotoğrafları paylaşan kullanıcılarını ve yorumlarını sildi.

Sadece bir bildiri yayınladı, bunlardan en önemlileri;

  • Nestle ürünlerinin ormanlara zarar verecek ürünleri üretmeyeceğinin taahhüdünü
  • Greenpeace ile düzenli toplantılar düzenleyeceğinin taahhüdünü verdi.  


    Nestle yaşadığı olayı inkar etmeyerek itibarını kurtarmaya çalışmıştır.

http://www.sosyalmedyacci.com/2011/11/greenpeace-sosyal-medyada-nestleye-cezayi-kesti.html